Yirmidört ya da yirmibeş yaşımda olsaydım,başka bir ülkeye hatta şehre taşınma fikri beni heyecanlandırırdı ama otuzlu yaşların ortalarına (neredeyse) merdiven dayamış olmaktan mı yoksa anne olduğum için mi,bilemiyorum,artık heyecanlanmadığım gibi gerilmemde cabası.
Bunda,dört ayrı ülkede yaşamış olmanın payıda mevcuttur sanırım.
Aslında çoğu zamanda şanslı hissetmiyor değilim ama artık sıkıldım!...gezmek tamam da,her iki -üç yılda bir pılını pırtını topla başka bir ülkeye git:adetlerini öğren,insanlarını öğren,dilini öğren,belediyesi nerede onu öğren vs. vs... artık bir yerde kalmak istiyorum diyorum.Paradoksa gelince:bir yerde iki yıldan fazla yaşayıncada resmen -kaşınıyorum!
Şu anda bulunduğum ülkeden, daha ilk geldiğim sene sıkıldım.Daha ilk sene -bir sonraki gideceğim ülkenin hayalini kurmaya başladım,hatta başka bir ülkeye gitmeyi diledim..noldu ? al sana yeni ülke..bambaşka bir dil...bilseydim "dilek kapısının" açık olduğunu -Tanrım,artık kıçımı kırıp bir yerde sabit kalma tâkatını ver bana ! gibi bir dilek tutardım ... Heyamola !