Kız güzel, oğlan güzel... (hatta oğlan çok tatlı....o ne yav! ) Şirin bir aşk hikayesi.
Uzatmalı sevgilisinin çapkınlarından bıkıp onu terkeden ve bunun ardından çeşitli "kurbağalarla" şansını deneyen Martha, burnunun dibinde ki güzelim Xavier 'i farkeder.Şirin aşkları derin denizlere yelken açınca nihayet "o'nu" bulduğunu anlar.Asıl oğlan,Martha'nın onu diğer kurbağalarla kıyasladığını anlayıp,üstünede eski sevgilisinin Martha'yı öptüğünü görünce pılını pırtını toplayıp hatunu ve yaşadığı şehri terkeder (aslında daha önce ayrılacakken şehirden,bu yanlış anlama vesile olur ) Kızcağız dağılır,uzunca bir süre toparlayamaz kendini..ama günün birinde Xavier'e gidip herşeyi açıklamaya,aslında herşeyi nasıl yanlış anladığını anlatmaya karar verir. Şanssız yanlış anlamalar,anlaşılmalar bu sefer Martha'nın değil,Xavier'in aleyhine olur... Filmin sonunda Martha ile Xavier'in arasında geçen diyalog şöyle ;
Martha : ben... sana açıklamalıyım...
Xavier : sen ... beni bulmak için mi geldin ?
Martha : Evet..
Xavier : bu bana yeter ! der ve kızı öper.
Bu arada.....José ERES MUY LiNDO!!
Yok anam yok,böyle filmler olduğu surette biz kadınlar hala "gerçek aşk'a " inanmaya devam edip,daha çoooook kurbağa öperiz !